Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un’dan Sert ABD ve Güney Kore Eleştirisi
Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’da düzenlenen askeri sergi, lider Kim Jong Un’un sert açıklamalarıyla gündeme bomba gibi düştü. Lider, ABD ve Güney Kore’ye yönelik nükleer uyarılarla dolu bir konuşma gerçekleştirdi. Uluslararası toplumda endişe yaratan bu çıkış, Kore Yarımadası’nda yeni bir krizin habercisi olabilir mi?
Savunma Kapasitesine Övgü
Pyongyang’da düzenlenen Savunma Geliştirme-2025 askeri teçhizat sergisi, Kuzey Kore’nin askeri gücünü gözler önüne serdi. Kim Jong Un, silahlı kuvvetlerinin sürekli modernizasyonunu vurgulayarak devletin savunma kapasitesini üst düzeyde tutmanın önemine dikkat çekti. Askeri kapasitenin istikrarlı bir şekilde geliştirilmesi gerektiğini belirten lider, rehavete kapılmamanın gerekliliğine vurgu yaptı.
ABD ve Güney Kore’ye Sert Eleştiri
Kim Jong Un, ABD ve Güney Kore arasındaki “nükleer askeri ittifakın” hızla ilerlediğini savunarak Washington’un Kore Yarımadası’ndaki askeri varlığını artırarak önleyici bir saldırı hazırlığı içinde olduğunu öne sürdü. Kuzey Kore lideri, ABD’nin bölgedeki askeri varlıklarını genişletmesinin ülkelerinin ve komşularının güvenliğine ciddi tehdit oluşturduğunu dile getirdi. Bu adımların bölgesel barışı tehlikeye attığını belirten Kim, düşmanların güvenlik durumunu sorgulamaları gerektiğini vurguladı.
“Güvenli Bir Yer mi, Düşünsünler”
Kim Jong Un, Pyongyang’ın bu tehditlere karşı kayıtsız kalmayacağını ve ABD ile Güney Kore’ye meydan okuduğunu açıkladı. Güney Kore topraklarının güvenli bir yer olup olmadığını sorgulayan lider, Pyongyang’ın “özel varlıkları” için yeni hedefler belirlediğini ifade etti. Bu açıklamalar, Kuzey Kore’nin olası misilleme planlarına işaret ederken, uluslararası toplumda gerginliği artırdı.
Pyongyang’ın Duruşu
Kim Jong Un, nükleer caydırıcılığın ülkesinin barışını korumanın anahtarı olduğunu belirterek savunma kapasitesinin barışın teminatı olduğunu vurguladı. Lider, ek önlemler alacaklarını da duyurdu. Pyongyang’dan yapılan bu sert açıklamalar bölgedeki tansiyonu yükseltirken uluslararası toplumda endişe ve tedirginlik yarattı.